8 Oca 2010

Efes Pilsen 85 - 93 Olympiakos

Maçı Abdi İpekçi'de izleyenlerden biri de bendim. Alttaki fotoğraf biraz kalitesiz, malum cep telefonundan zoom sonrası oluşan durum... Neyse maça dönecek olursak, bu kadar paraların harcanarak oluşturulduğu bir Efes Pilsen, salonun boş kalacağını düşünen insanlara rağmen hınca hınç dolu bir salon, inanarak başlayan bir takım fakat sonuç üzücü. Kaya Peker günün iyi performans sergileyen isimlerinden biriydi hakkını vermek lazım fakat zaman zaman kritik yerlerde yaptığı top kayıpları ve bir ara sakatlanarak yere serilmesi hepimizi korkuttu. Son çeyrek iki uzunla devam eden Efes'in, Kaya'nın üst üste aldığı faullerle oyundan atılması sonucu tek uzunla devam etmesine neden oldu. Bu sırada hiç değilse Kerem ben burdayım mesajı vererek üst üste asistleri ile maçı uzatmaya götüren isimlerden biriydi. Ayrıca Santiago son iki çeyrekte önemli katkılar yapsa da Efes'e yetmedi.

Olympiakos'ta Teodosic ve Childress takımlarını sırtlayan isimlerdi. Maç ne zaman Efes lehine dönse bu iki isim hemen sahneye çıkarak ya eşitliği sağladılar ya da Olympiakos'u öne geçiren isimler oldular. Kleiza'nın maçtaki hal ve hareketliyle ilgili söyleyeceğim şey ise hırslı olduğu fakat bu hırsını yerli yersiz abarttığından ibaret.

Son çeyrek 76-76 devam eden maçın son saniyelerinde her iki takım da ellerine geçen fırsatları iyi kullanamadılar. Aslında fırsat daha çok Efes'ten yanaydı lakin amatörce kullanılan bir top oldu ya da ben öyle analiz etmiş oldum. Tüm salon olarak sonuna kadar desteklediğimiz Efes'in, uzatmalara gittiği taktirde maçı kaybedeceğini düşünmüştüm ve ne yazık ki bu tahminimde yanılmadım. Çünkü geriden gelerek maça ortak olan ve hatta tekrar öne geçen Efes'te hem yorgunluk belirtileri öne çıkıyordu hem de Olympiakos için uzatmaların bir avantaj olacağıydı. Hırs ve güzel basketbol ile son saniyelere giren Efes'in seyirci desteği, uzatmalarda seyirci baskısına dönüşecekti ve de öyle oldu sayılır. Ayrıca Atina'da oynanan ilk maçta hakemlerin kritik hatalarına şahit olmuştuk ve akabinde maçın seyri değişmişti. Bugün de hakemlerden kritik dakikalarda hatalarla karşılaştığımızı gördüm ben. Televizyondan izlemek daha sağlıklı gözlem yapma şansını sağlıyor aslında netten bulabilirsem maçın görüntülerini izlerim tekrar, gördüklerim hata mıydı değil miydi diye...

Sonuç olarak Efes Pilsen'in çok daha öncesinde bu gruptan çıkması gerekirken, işleri bu kritik maça bırakması ve ardından sahadan yenilgiyle ayrılması işleri hayli zora soktu. Bu sonuca en çok sevinen taraf kuşkusuz Rytas olmuştur. Dünkü Partizan mağlubiyeti sonrası Efes'in yenilmesini bekleyen Rytas, Efes-Olympiakos maçının sonucuyla beraber top-16 yolunu evinde oynayacağı Malaga maçından alması gereken galibiyete bağlamış oldu. Biraz kısa, biraz eksik, biraz da karman çorman bir yazı oldu, farkındayım. Yorgunluğuma verin arkadaşlar.

Hiç yorum yok:

Bunlar Da İlginizi Çekebilir