12 Ara 2009

Dean Ashton Hikayesi

Her şey 2006 yılında İngiltere Milli Takımı kampında başladı. Shaun Wright Phillips'in antrenmanda darbesiyle ayak bileği kırılan Dean Ashton, bir türlü toparlanamayarak bugün futbolu bıraktığını açıkladı. Böyle bir yeteneğin futbolu daha 26 yaşında bırakması hakikaten üzücü.

Öyleyse Ashton'ın kariyerini inceleyelim...

2000: Doğduğu şehrin takımı olan Crewe Alexandra ile Gillingham karşısında ilk kez forma giydi.
Crewe Alexandra adına 159 maçta 61 gol kaydetti.

2004: Sürekli gelişen Ashton'ı Norwich 3 milyon pound karşılığında transfer etti.
Norwich adına 44 maçta 17 gol kaydetti.

2006: 7.25 milyon pound karşılığında West Ham United'a transfer oldu.
11 Ağustos'ta ilk kez İngiltere kadrosuna çağrıldı.
15 Ağustos'ta maç öncesi son antrenmanda ayak bileği kırıldı. 2006-2007 sezonunu kapattı.

2007: 11 Ağustos 2007'de Manchester City karşısında ikinci yarı oyuna girerek geri döndü.

2008: 13 Eylül'de West Bromwich karşılaşmasında 19 dakika sonra oyundan çıkmak zorunda kaldı. Bu son maçı oldu.
West Ham Utd adına 46 maçta 15 gol kaydetti.

2009: 11 Aralık'ta futbolu bıraktığını resmi olarak duyurdu.

Özellikle sert şutları dağa bayıra göndermeyip, kaleyi tutturma oranı oldukça yüksekti. Beğendiğim ve keyifle seyrettiğim bir futbolcuydu. Ne diyelim, kendine iyi bak Dean.

Pic Of The Day


Leverkusen'e çelme takan adam; Gustavo Ramos.

11 Ara 2009

Maçın Ardından: Antalyaspor 2 - 3 Galatasaray


Maça hızlı başlayan Antalyaspor, 7.Dk'da kullandığı serbest vuruşta Galatasaray defansı ofsayt taktiğini denedi denemesine fakat o nasıl bir taktik anlayan beri gelsin. Orhan Ak ve diğer 5 Antalyasporlu futbolcu boş kalınca piyango Orhan'a vurdu ve kafayla topu ağlara gönderdi. Djieouha 21.Dk'da defansın arkasına sarkıp Leo ile karşı karşıya kalınca bu golü de yedik derken, Leo'dan seken top üst direkten dışarı çıktı. Korneri paslaşarak kullanan Antalyaspor, pozisyon devamında topu Jedinak'a kesti ve ilk golün turnusol kağıdı olarak top ağlara gitti, 2-0. Açıkçası bu golden sonra sinir katsayım artarak maçı kapattım ama neyseki dayanamayıp 5 dk içinde tekrar açınca atılan golü de kaçırmamış oldum. Soldan içeriye doğru giren Kewell'ın şutu nasıl döndüyse artık direkten bir şekilde füze misali döndü ve Keita hemen 6 pas içinde önce göğüsüne aldı topu, sonrasında kale çizgisinde kafasıyla boş kaleye topu gönderdi. Dk 31 2-1.

Sonrasında zaten Galatasaray fırtınası başladı. Dk 64'te Arda'nın verdiği pası Kewell bıraktı, topu alan Elano yerden düzgün bir vuruşla Ömer'in solundan ağlara gönderdi 2-2. Bu golden 3 dk sonra Keita'nın o bildiğimiz mücadelesine tanıklık ettik. Sağ kanattan iki kişinin sıkıştırmasına aldırış etmeden içeri doğru kıvrılırken penaltı noktasına doğru topu Kewell'a gönderdi, Kewell ise bilindik klasik vuruşlarından birini yaparak şık bir gol attı, 2-3. Bu golden sonrası rölanti
vaziyette geçtiği için bir köşeye bırakabiliriz.


Maç başında yine beklenilen Galatasaray'dan uzak bir takım sahadaydı. Aslında son dönemlerdeki performans düşüşü bu maçta da karşımızdaydı yani sürpriz bir durumla karşılaşmıyorduk fakat Antalyaspor'un da oyundan düşüşüyle beraber maçı çevirmesini bildi Galatasaray. Sonuç olarak Antalya deplasmanından 3 puanla dönmek hazır ligin ilk devresi kapanırken gayet önemliydi.

Maçtan sonra Rijkaard'ın açıklamasıyla maça son noktayı koyalım...
Rijkaard: "Garip bir maçtı, 2-0 geriye düştük ama takım ruhuyla kazandık. İyi bir işe imza attık."

Zenit St. Petersburg'un Yeni Hocası Spalletti


Mayıs ayından bu yana teknik direktör arayışı içerisinde olan Zenit aradığı hocaya kavuştu gibi gözüküyor. Luciano Spalletti ile 3 yıllık bir sözleşme imzalayan Zenit, İtalyan hocaya haftalık 82 Bin Euro ödeyecek. Zenit'in resmi sitesine baktığımda, Spalletti ile Avrupa'da başarı ve alt yapıya önemin artacağı konuşuluyor. Açıkçası Spalletti'nin Roma'daki başarılarından sonra bu tip hedefler çok da uzak durmuyor. Sevdiğim hocalardan biridir Spa, başarılı olacağına inanıyorum. Dipnot olarak ise ilk hedefinin Tottenham'da oynayan Pavlyuchenko'yu transfer etmek olduğu konuşulmakta. Aslında maliyet açısından baktığımızda, eğer Stuttgart ile anlaşabilirlerse eski Zenitli Pogrebnyak'ın geri dönüş hikayesini yazmayı yeğlerim. Ülkesinde parlayıp daha iyi bir lige/takıma transfer olan maliyeti yüksek futbolcular , daha sonra geri döndüklerinde performanslarında ciddi bir düşüş yaşanıyor. Pavlyuchenko yerine başka bir isim düşünmeleri Zenit'in yararına olacaktır. Diğer yandan iki sezondur Rus Ligi'nin tozunu attıran Rubin'i geride bırakma planlarını yapmaya başlamıştır İtalyan teknik adam.
Sonuç olarak Spalletti ile Zenit'in bu fotoğrafı tekrar çektirip çektiremeyeceğini bekleyip göreceğiz.


Hafta Sonu Futbol Ekranı


Hafta Sonu Seyri Keyif Verebilecek Maçlar Listesi

12 ARALIK CUMARTESİ

19:30 Werder Bremen - Schalke 04 TRT-3

19:30 Manchester United - Aston Villa SPOR MAX

23:00 Valencia - Real Madrid NTV

13 ARALIK PAZAR

18:00 Liverpool - Arsenal SPOR MAX

22:00 Olympique Lyon - Girondins Bordeaux KANAL A

Gözüme çarpan ve TV yayını olan maçlar bu şekilde...

10 Ara 2009

Kurtar Beni İbrahim Abi


Dün gece Beşiktaş - CSKA Moskova arasında oynanan maçta Rüştü'nün burnu aldığı darbe sonucu davul gibi şişti. Hazır Rüştü saha içinde tedavi görürken, resimdeki ikili koyu bir sohbete daldı. Hepimiz İbrahim'in hangi dilde ve en önemlisi nasıl konuştuğunu düşünmeye dalmışken gereken açıklama maç sonunda kendisinden geldi. Meğer Milos Krasic bizim İbrahim'e dert yanmış, kurtar beni diye.


Lehmann'ın Tuvalet İhtiyacı

Dün gece Şampiyonlar Ligi'nde Stuttgart'ın Unirea'yı 3 - 1 mağlup ettiği maçta Lehmann ilginç bir eylemle karşımızdaydı. Maç oynanırken çişini tutamayan Lehmann, kale arkasındaki reklam panolarında kuytu bir köşe bularak işini gördü.
Şampiyonlar Ligi 6. Hafta maçlarını özetleyecek olursak;
Üç Silahşörler: Lehmann-Sinan Bolat-Butt.. Her birinin bir kaleciden daha fazlası olduğunu görüyoruz.


Liege'i İpten Alan Adam: Sinan Bolat



Artık Alkmaar yoluna UEFA Avrupa Ligi'nde devam edecek derken, Sinan'ın 90+5'de gelen bu kafa golüyle işler tamamen değişti.. Liege grubu 3. sırada tamamlarken, Alkmaar yeni hocası Advocaat ile Hollanda sınırları içinde mücadele edecek..

9 Ara 2009

Şampiyonlar Ligi 6. Hafta - 9 Aralık Gecenin Maçları


Şampiyonlar Ligi 9 Aralık Çarşamba gecesi maçlarıyla gruplarda son maçlar tamamlanıyor.
İşte gecenin maçları...

Edit: Sonuçlar girilmiştir...

E Grubu

Liverpool 1 - 2 Fiorentina

Goller: 43' Benayoun - 63' Jorgensen, 90' Gilardino



Lyon 4 - 0 Debreceni

Goller: 25' Gomis, 44' Bastos, 59' Pjanic, 76' Cissokho


F Grubu


Inter 2 - 0 Rubin Kazan

Goller: 31' Eto'o, 63' Balotelli



Dynamo Kyiv 1 - 2 Barcelona

Goller: 2' Milevskiy - 33' Xavi, 86' Messi



G Grubu

Stuttgart 3 - 1 Unirea Urziceni

Goller: 5' Marica, 8' Trasch, 11' Pogrebnyak - 46' Semedo




Sevilla 1 - 0 Glasgow Rangers

Goller: 8' Kanoute



H Grubu

Olympiacos 1 - 0 Arsenal

Goller: 47' Leonardo




Standard Liége 1 - 1 AZ Alkmaar

Goller: 90' Sinan - 42' Lens

Bye Bye Henk Ten Cate


Hazır hocaların gönderilmesinden konu açılmışken, bir diğer olay bizim Rijkaard'ın "mahalle arkadaşı" Henk Ten Cate'den geldi. Panathinaikos Cate'nin görevine son verdi fakat şöyle bir durum var dikkatimi çeken; Bu Yunanistan her konuda mı tıpatıp bize benzer arkadaş.. Pao'nun kötü futbolunu bir yanda tutup istatiksel olarak gidişatına baktığımızda, ligde 2. ve lider Olympiakos'u takipte, UEFA Avrupa Ligi'nde grubunu 2. tamamladı vs.
Türkiye'de de kulübünü şampiyon yapsa dahi postalanmaktan kurtulamayan teknik direktör örneği mevcut bu bakımdan bakış açısı çok fazla benzerlikler gösteriyor iki ülke arasında.
Ayrıca Ten Cate'nin gönderilmesinde derin bir öneme sahip olan kişi ise Rijkaard oldu, trajikomik bir hadise.

Alkmaar ve Dick Advocaat


Koeman'ın başarısız sonuçlarına daha fazla katlanamayan Alkmaar açıkçası doğru bir kararla Dick Advocaat ile anlaştı. Hazır Belçika dünya kupasına katılma başarısını gösteremeyince, önemli bir teknik adam olan Advocaat Alkmaar'ın teklifine evet demiş oldu.
Vitesse gibi zayıf bir ekibe bile evinde 1-0'dan 1-2 kaybediyorsan, takımda birşeyler eksik demektir Koeman efendi. Hani bir önceki kulübünde ne yaptığını gözümün önüne getiriyorum da az kalsın Valencia'yı küme düşürecekti! Advocaat'ın en azından Koeman'a göre daha başarılı olacağını düşünenlerdenim daha erken de olsa..

Yaparım, bilirsin. - Advocaat

Catania'nın Yeni Hocası Mihajlovic


Catania yönetimi Atzori'nin yerine takımın başına Sinisa Mihajlovic'i getirdi. Catania Serie A'da kötü bir sezon geçiriyor. Bakalım Mihajlovic takımda olumlu etkiyi yaratabilecekmi... İşi de çok kolay değil açıkçası. Catania 9 puanla ligin 19. sırasında şu an ve tek galibiyetini de Cagliari'yi mağlup ederek almıştı. Ben Mihajlovic'in henüz teknik açıdan yeterli seviyede olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Bologna macerası başarısız ve kısa olmuştu, hadi hayırlı olsun.

Şampiyonlar Ligi 6. Hafta - Salı

- Gecenin Toplu Sonuçları -

Maçın Adamı: Bruno Alves (Porto)

Maçın Adamı: Didier Drogba (Chelsea)

Maçın Adamı: Cristiano Ronaldo (R.Madrid)

Maçın Adamı: Ronaldinho (Milan)

Maçın Adamı: Jussie (Bordeaux)

Maçın Adamı: Ivica Olic (Bayern München)

Maçın Adamı: Michael Owen (Man. Utd)

Maçın Adamı: Igor Akinfeev (CSKA)




Juventus 1 - 4 Bayern München


Torino'da sürpriz gece.. Juventus 19.Dk'da Trezeguet ile öne geçmesine rağmen Bayern Münih kalecisi Butt o klasik ve başarılı penaltılarından birini Buffon'a atarak fitili ateşledi. Gerisi zaten büyük sürpriz oldu desek yanlış olmaz. Juventus gibi bir takımı hem de bu kadar formdayken 1-0 geriden gelip 1-4 mağlup etmek özellikle deplasmanda zor iştir. Ayrıca Bayern bu sezon hiç de iyi bir performans sergileyemezken Juve'yi sollayarak grupta ikinciliği elde edip "yoluma devam ediyorum" mesajını cümle aleme yollamış oldu. Bu sonuç bana göre Şampiyonlar Ligi'nde gecenin en büyük sürprizi oldu. Sonuca aldanıp Bayern'in artık Bundesliga'da da iyi sonuçlar edeceğini pek beklememek gerek. Ne de olsa dengesiz bir takım olup çıktılar karşımıza, ne zaman ne yapacakları belli olmuyor. Juventus cephesinde Ferrara'ya yoğun eleştiri geleceğini tahmin ediyorum. Hani bir karşılaştırma yapalım desek, Türk basınına en çok benzeyen basının İtalyan cephesi olduğunu görürüz bu tip baskılar konusunda. Ne diyelim, Bayern adına son dönemlerin en iyi sonucu bu olsa gerek, tebrikler Bavyera Aslanları.

Van Buyten'in gol sevinci...

Van Gaal'in keyfine diyecek yok...


7 Ara 2009

Everton 2 - 2 Tottenham


Tottenham karşısında maçın bitimine 13 dakika kala 0-2 geriye düşen Everton, skoru 2-2'ye getirmeyi başardı fakat o da ne, uzatmalarda gelen bir penaltı düdüğü Hotspurs'un umutlarını tekrar ayyuka çıkardı.. Dakika 90+6 Defoe vurdu, Howard ayaklarıyla çıkardı ve ardından bu kareyi bizlere armağan etti...

Lille 4 - 3 Lyon


Zor bir deplasmana çıkan Lyon, Lisandro Lopez'in o etkili performansıyla devreyi 1-3 kapattı. Sonrası ise evlere şenlik... Marsilya maçında da bir öne geçip bir geriye düşen Lyon'u bu kez Lille önünde gol düellosu bekliyordu. Skoru Cabaye'nin penaltı golüyle 3-3'e getiren Lille, Lyon kalesine yüklenmeye devam etti. Açıkçası 75-90 arası Lyon'un Lille defansının açıklarını değerlendirememesi felaketin habercisi oldu diyebiliriz. Dakika 90, Gervinho çıktı sahneye ve 4-3. Lille 22 puana ulaşırken, Lyon 26 puanda kaldı.
Bu sezon Lyon'da inişli çıkışlı bir performans söz konusu. Ne zaman ne yapacakları belli olmuyor. Lisandro takımı ayakta tutan en önemli isim olsa da, defans hataları ve orta sahanın defans ile arasındaki köprüyü zaman zaman aksatması, onlara hemen hemen her maç kalelerinde gol ve/veya golleri görmelerine neden oluyor. Geçtiğimiz sezon şampiyonluğu Bordeaux'ya kaptıran Lyon, bakalım bu yıl nasıl bir yol izleyecek.

Pic Of The Day


Roma - Lazio derbisinden bir kare.

Bir İsyanın Fotoğrafı


Galatasaray dün akşam İBB ile 1-1 berabere kalarak hem beni hem de diğerlerini şaşırttı. Yok biz liderliği sevmiyoruz hakikaten. Mustafa Sarp'ın maçın ardından açıklamalarını alıntılıyorum direkt.
''Tesadüf müdür, yoksa rakiplerin kaybetmesi üzerimizde bir gerginlik mi yaratıyor, ne olduğunu da doğruyu söylemek gerekirse bilmiyorum. İnanılmaz üzgünüz. Hakemle ilgili birşeyler söyleyeyim diyorum, zor tutuyorum kendimi. Hoş bir durum değil. Bedenimizle mücadele veriyoruz. Galatasaray takımı çok eleştiriliyor. Kötü oynadığımız söyleniyor. Kaybettiğimiz maçlarda kötü oynadığımızı kabul ediyoruz ama ortada bir mücadele var. Bugün son 15 dakikada olmadık şeylere faul. Ne bileyim mücadele etmeye hiç fırsat vermiyorlar bize. Başka işlere girmek istemiyorum ama, birileri çıkıp birşey konuşuyor diye mi oluyor acaba bunlar. Biz futbolcuyuz, bu tarz şeyleri belki konuşmak bize düşmüyor.''

Hexacampeao Brasileiro



Brezilya'nın en köklü kulüplerinden olan Flamengo aradığı şampiyonluğa dün gece Gremio'yu yenik duruma düşmesine rağmen 2-1 mağlup ederek ulaştı.


Ağustos ayında Inter'den transfer edilen Adriano, Flamengo adına 19 gol atarak şampiyonluğa ulaşma yolunda büyük rol sahibiydi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir