29 Oca 2010

Pic Of The Day

Ciro Ferrara'nın Juventus'tan kovulmasının hemen ardından çıkılan ilk antrenmandan bir kare. Yeni hoca Alberto Zaccheroni. Zaccheroni üç aylığına Juve'de ve karşılığında 600.000 € alacak. Juventus'un adını kaldırabilecek bir teknik adam değil kendisi dolayısıyla üç aylığına kalır ve yeni bir isme bakılır, nokta.

Robinho Santos'ta

Manchester City, Robinho'nun 6 aylık kiralama görüşmelerinde Santos ile anlaştıklarını duyurdu. Robinho böylece kısa sürelik de olsa memleket hasreti gidermiş olacak. Kira sözleşmesine göre Robinho'nun kontrat koşullarını, ücretini ve bonuslarını Santos kulübü karşılayacak. Mancini ise Robinho'ya bu kira döneminde sürekli oynayabileceği bir takıma gittiği için şans dilemiş. Dünya kupasının olduğu bir sezon olunca, takımdaki yerini kaybetmek istemeyenlerin sayısı da hayli artıyor gördüğümüz kadarıyla. Buna katılan son halka da Robinho oldu. Bileti Pazar gününe ayrılmış bile.

Demek ki neymiş? Dünya yıldızları (herkes tarafından kabul edilen) bile Premier'in havasını bir süre soluduktan sonra memnun kalmayıp ve/veya oyun sistemine ayak uyduramayıp performans düşüklüğü yaşıyorlarmış. Buna örnek vermek gerekirse, Robinho derecesinde olmasalar da diğerlerinden ayrıldıkları için Giovani dos Santos ve Joao Alves'i verebiliriz. Bu iki futbolcu için de etraftan, oradan buradan ilginç yorumlarda bulunanlar çıkıyor. Şimdi bir örnek daha var işte o da Robinho. Onun için de "Real Madrid, Robinho çok iyi futbolcu olsa satar mıydı?", "Robinho Overrated'in ağa babasıdır!" gibi soru ve cümlecikler duyacaksak, bu lafları sarfedenler dolaylı olarak taraf tutmanın cılkını çıkartıyorlar demektir.

Ada'dan

İnanmak başarmanın yarısıdır derler fakat bu inanç yavaş yavaş çoğuldan tekile doğru düşüş yaşıyorsa başarı da doğru orantılı düşmez mi...
Şu kadarcık şeye ofsayt vererek yediniz Big Sam'in golünü arkadaş...

28 Oca 2010

Jerome Rothen ve Akabinde Marek Sapara

Dünkü Ankaragücü - Galatasaray kupa maçının ne derece keyifsiz geçtiğini izleyenler görmüştür. Hadi Galatasaray'ın gruptan çıktığı için yedek kadroyla çıktığını ve amaçsız olduğunu anlarız da, Ankaragücü'nün olası bir iddiası varken bu kadar kötü oynaması takımda eksik bir şeylerin olduğunu görmemize vesile oldu.

Ardından Jerome Rothen'in transferi geldi. Sezon sonuna kadar kiralık ve satın alma opsiyonu Ankaragücü'nde. Rothen'i tanımayan yoktur sanırım. Son 3-4 yılda hızlı bir düşüşe geçen Rothen, son olarak Glasgow Rangers'ta kiralık olarak oynuyordu. Fena değil, bu dönemden sonra bile iş yapabilir Ankaragücü'nde.
Bugün ise bir başka haber geldi Ankaragücü cephesinden. Rosenborg'ta forma giyen Marek Sapara. Marek Sapara Rosenborg'ta son senesini geçiriyor ki sözleşmesinin bitecek olması ve takımda diğer oyuncuların sözleşmelerinin sürmesinden dolayı bu oyuncuyu kadrolarından çıkarmayı bir risk olarak düşünmüyorlar şu an. Rosenborg'un resmi sitesindeki habere göre Sapara ve Rosenborg Ankaragücü ile anlaşmışlar. Ben Sapara'yı canlı olarak dikkatle izlemedim fakat zamanında FM'de Kosice'den çıkan genç yetenek olarak bilinirdi kendisi. Hayırlı olsun.

Biri Gider, Biri gelir...

Hoşgeldin Gio...
Güle güle Nonda...

Australia Open Günlüğü #4

Yarı Final
✔Justine Henin 2 - 0 Jie Zheng
✔Serena Williams 2 - 0 Na Li
Justine Henin Jie Zheng karşısında zorlanmadan finale ismini yazdıran isim oldu. Tıpkı vatandaşı Kim Clijsters'ın döner dönmez kupaya ulaşması gibi onun da dönüşü muhteşem oldu ki kendisi finale ulaşana kadar pek zorlanmadı. Jie Zheng'i setlerde 6-1 ve 6-0 ile geçti.

Serena Williams ise Henin'inkine göre daha zor bir rakiple oynarken, doğru orantılı olarak daha zorlanan isim oldu. Setlerin ikisi de tie break'e giderken, ilkini 7-4 ikincisini ise 7-1 almayı başaran Serena Williams finale çıkmış oldu. Böylece her iki Çinli tenisçi de yarı finale çıkma başarısından sonra buraya kadar demiş oldular.
Erkeklerde ise Andy Murray ilk seti Marin Cilic'in aldığı maçı 1-3 kazanarak finale çıkan ilk isim oldu. Marin Cilic bu turnuvada gayet iyi işler yaptı fakat Andy Murray zaten güçlü bir raket, elenmesi sürpriz olmadı. Finale çıkacak ikinci isim ise Roger Federer - Jo Wilfried Tsonga kazananı olacak. Seride 1-1'lik eşitlik bulunuyor. Tsonga Federer'i en son Montreal'deki çeyrek finalde 2-1 geçmişti ancak bu Grand Slam ile kıyaslayınca Federer maça asılacaktır. Final gibi bir maç olacak.

27 Oca 2010

Zizinho, Giovani Dos Santos ve Jonathan Dos Santos

Ufaklıklar ve baba Zizinho... Ortada Zizinho, solda oğlu Giovani Dos Santos ve sağda Gio'nun ufak kardeşi Jonathan Dos Santos(Barcelona altyapısında şu an).

Giovani Dos Santos Galatasaray'da

Bir önceki yazıda transferin olabileceği haberlerinin geldiğini söylemiştim ve başlık "daha değil" diye geçiyordu. Yazıdaki resmi ise tekrar kullanmak zorunda kalıyorum çünkü ya yarın ya da bir sonraki gün bir benzeri Galatasaray resmi sitesinde yayınlanacaktır. Dos Santos bir Meksika radyosuna yapmış olduğu açıklamada, Galatasaray'a kiralık gittiğini ve eski hocasıyla tekrar çalışacağı için mutlu olduğunu belirtmiş. Kira sözleşmesi bittiğinde satın alma opsiyonu 8 milyon € karşılığında Galatasaray'da olacak. Haldun Üstünel ne zaman yurda bir süre dönmese, giriştiği her işi alnının akıyla bitirdi. Hangi yabancının takımdan ayrılacağını ve bu sorunun nasıl çözüleceğini, kısacası ayrıntıları daha sonra analiz ederiz. Şu anki duruma göre Nonda ya da Kewell ile sözleşme feshedilecek. Kewell'ın kontratının dondurulma ihtimali olsa da, Nonda'nın sözleşmesinin feshedilmesi bana göre daha isabetli olacaktır. Atletico Madrid önünde forvet hattının boş kalması ise Rijkaard'ın tasarlayacağı plana göre işler hale gelebilir, bekleyip göreceğiz. Hadi bu transfer de Galatasaray'a hayırlı olsun.

26 Oca 2010

Yakın! Ama Daha Değil...

Bugün Dos Santos'un kiralık olarak geleceği haberini Ntvspor Skysports'tan alıntı yapıp haber olarak geçmiş. Gerçi SkySports'u Ntvspor.net'e tıklamadan daha önce açarım her gün, aynı haberi orada da görmek sonrasında pek hoş durmuyor diye eklemeliyim öncelikle. Dos Santos 2008'de Barcelona'dan Tottenham'a geçtiğinde, bugünkü Pedro kıvamına yakın bir oyun sergiliyordu. Fakat Premier League'e adım atıp keşke atmasaydım diyenlerden biri de Meksikalı genç yetenek olmuş olabilir. Ipswich Town'da da kiralık olarak oynayan Giovanni, Galatasaray'a şu "kim gitsin?" döneminde gelebilir. Kewell'ın Avustralya'da ameliyat olacak olması ve sahalara dönüşünün uzaması, Kewell'ı bile gönderilip gönderilmeme konusu yapmaya yetti. Hangi sezon olursa olsun, mutlaka sakatlıklar Galatasaray'ın ilk büyük rakibidir, bu bir türlü değişmiyor...

Elbette Galatasaray resmi sitesine girildiği takdirde bu fotoğrafla karşılaşmıyoruz ancak Haldun Üstünel İngiltere'deyken her şey olabilir. Ayrıca Dos Santos'un kiralanması durumunda, satın alma opsiyonunun Galatasaray'da olacağı söylenenler arasında.

25 Oca 2010

Australia Open Günlüğü #3,5

Australia Open Günlüğü #3 başlıklı yazıda erkeklerde çeyrek finale kalan raketleri analiz ettikten sonra sıra geldi bayanlara. Bu başlığa da #3,5 yazarsak yanlış olmaz diye düşünüyorum. Çeyrek final öncesi Top 16 turunda eşleşen bayanları #2 numaralı günlükte yazmış olduğum için, yalnızca önemi ve sonucu büyük karşılaşmaları geçelim bu yazıda.
Caroline Wozniacki - Na Li maçının çekişmeli ve keyifli geçeceğini düşünürken, bir de Na Li'nin tur atlaması maçı sürprizle süslemiş oldu. 4 numaralı seri başı Wozniacki, 16. sıradaki Çinli raket Na Li'ye elenerek turnuvaya beklenenden erken veda etmiş oldu. Bir önceki turda Daniela Hantuchova önünde daha çok zorlanan Na Li'nin Wozniacki'yi 2-0 ile geçmesi onun adına gayet olumlu bir sonuç.
Dün gece bayanlarda seyrettiğim maç ise Venus Williams - Francesca Schiavone arasında oynanan ve Venus'un dengesiz hal ve tavırlarıyla tamamlanan maçtı. Açıkçası Venus'ün servisleri dün gece berbattı. Bu yüzden de Francesca ilk seti almayı başardı. Daha sonra toparlanan ama zaman zaman aynı dengesizliklere devam eden Venus, rakibinin sağlam pabuç olmadığından dolayı bir üst tura çıkma şansını yakaladı (2-1). Na Li'nin Francesca'dan biraz daha olumlu bir maç çıkaracağını düşünürsek, bir sürpriz daha çıkabilir çeyrek finalde. Bu turdaki maçların sonuçlarına ve çeyrek final eşleşmelerine geçelim...

✔Serena Williams 2 - 0 Samantha Stosur
Vera Zvonareva 1 - 2 Victoria Azarenka✔
Carolie Wozniacki 0 - 2 Na Li✔
Francesca Schiavone 1 - 2 Venus Williams✔
✔Justine Henin 2 - 1 Yanina Wickmayer
✔Nadia Petrova 2 - 1 Svetlana Kuznetsova
Alona Bondarenko 0 - 2 Jie Zheng✔
✔Maria Kirilenko - Dinara Safina (ilk sette çekildi)

TSİ sabaha karşı Justine Henin - Nadia Petrova ve Jie Zheng - Maria Kirilenko maçlarıyla bayanlarda çeyrek final başlamış olacak. Bu iki maç için tahminlerim; Nadia Petrova Henin'i hayli zorlar fakat Henin çok tecrübeli ve favori tabii ki. Jie Zheng ise Maria Kirilenko'nun ipini çekmeye yakın taraf bana göre.

Australia Open Günlüğü #3

Avustralya Açık olabildiğince hızıyla! devam ediyor. 3. yazıda neler olmuş bitmiş bir bakalım... Erkekler teklerde Roger Federer, Lleyton Hewitt'i vatan toprağında zorlanmadan 3-0 geçmeyi başardı. Fernando Verdasco'nun Nikolay Davydenko'ya yenildiği maçı ise canlı izledim sabahın 7'sinde bitti. Davydenko maça öyle iyi başladı ki, ne servis kırdırdı ne de çift hatalı oyunlarla Verdasco'nun ekmeğine yağ sürmedi. Verdasco ise "unforced errors" delisi olarak skoru bir anda 0-2 aleyhine getirmekte Davydenko'ya yardımcı oldu. 3. sette hafiften toparlanmalar gösteren Verdasco, bu seti aldı, arkasından 4.sette tie break'e giden oyunu da alarak maçı 2-2'ye getirdi. Bu sırada uyku problemleri yaşayan ben, son setin pek fazla uzamadan bitmesini isteyerek Davydenko'yu bu yolda yalnız bırakmadım ve 6-3 ile son seti alarak maçı 3-2 koparmasını sağladım! evet benim iyi dileklerimle oldu.
Novak Djokovic'in rakibi ise bu yukarıda saydıklarımızın yanına yaklaşamayacağı cinstendi ki maçı 3-0 ve oyunlarda da rahat rahat kazanarak, Lukasz Kubot'u eledi ve çeyrek finale çıkmayı başardı.
Geldik Top 16'nın güzel maçlarından birine, Jo-Wilfried Tsonga - Nicolas Almagro maçına... Bu maçı TSİ sabah saatlerine koymasalar mutlaka izlerdim fakat bıdı bıdı yaparak maçı rezil etmek istemiyorum. Belli ki güzel bir maç olmuş özetini bulup izlemek gerek. Tıpkı Verdasco - Davydenko eşleşmesinde olduğu gibi bu maçta da 2-0 öne geçen Tsonga'yı yakalayan Almagro maçı 2-2'ye getirmeyi başarmış fakat son sette 9-7'lik oyunla 3-2 Tsonga çeyrek finale geçen isim olmuş. Hemen bir aşağıda Nicolas Almagro'nun gargara yaptığı resmi yollamıştım dün gece, bu gece kort yerine odasında yapmıştır o gargarayı ama üzülerek...
Çeyrek finale çıkma mücadelelerinde bir önceki gün oynanan maçları da görerek çeyrek finalde kim kiminle eşleşmiş, kim kimi eleyebilir onlara bakalım...
✔Andy Roddick 3 - 2 Fernando Gonzalez
✔Marin Cilic 3 - 2 Juan Martin Del Potro
✔Andy Murray 3 - 0 John Isner
Ivo Karlovic 1 - 3 Rafael Nadal✔
Bu sonuçlardan sonra çeyrek final eşleşmelerine bakıldığında epey zevkli maçların olacağı bariz ortada.
Roger Federer'in ilk zorlu maçı olacak Avustralya Açık 2010'da Davydenko önünde. Davydenko 2003 sonundaki o tempolu ve hırslı haline yine büründü ve başarı istiyor her halinden belli. Federer'i zorlamak için elinden geleni yapacaktır. Djokovic - Tsonga eşleşmesinde ise Djokovic'in düşen performansı eğer devam ederse Tsonga'nın hayvani servisleri ona zor anlar yaşatabilir. Roddick - Cilic maçına tahminde bulunmak istemiyorum çünkü Cilic JMDP'yi eleyerek ikaz sinyallerini yaktı, ilginç bir maç olabilir.

Andy Murray - Rafael Nadal maçı da tahmin edileceği üzere müthiş geçecektir. Murray'nin Nadal ile oynadığı 9 maçın 7'sini Nadal, 2'sini ise Murray kazandı. Murray'nin Nadal'ı yendiği Rotterdam ve US Open'ı izlemiştim. Andy Murray formda olduğu zaman her raketi yenebilecek bir yetenek. Nadal bu kuradan oldukça memnun olabilir aslında, Murray'i geçtiği taktirde Davydenko Federer'i elese dahi karşılaşmayacaklar, Davydenko Nadal'ın belalısıdır. TSİ Salı sabahı Roddick-Cilic ve Murray-Nadal maçları oynanacak, diğer iki maç ise bir sonraki gün.

#3 ile yalnızca erkekleri yazıya almış oldum. Bugün bir #3,5 başlığı ile bayanların kimlerle eşleştiklerini, kimin kimi eleyebileceğini ve ne durumda olduklarını analiz ederiz.

Australia Open #3

Gargara

Nicolas Almagro... Gulu Gulu..

Pic Of The Day

Günün resmi Goran Pandev'in golle biten frikiğinden... Inter'e gelir gelmez kulübe uyum sağlaması ve bugün Gabriel Milito'ya attığı enfes paslar Pandev için sevindirici iken, bir de resimdeki golle ilk Milano Derbisi'ni süslemiş oldu. Bu golün günün resmi olmasının asıl nedeni, Milan'ın bitmek bilmeyen ataklarının Pandev'in golü ile kesilmesidir. Aksi taktirde maç 2-0 yerine başka bir skorla bitebilirdi.

24 Oca 2010

Mavs Kulüp Rekoru Kırdı

Madison Square Garden'da New York Knicks karşısında oynayan takımların oyuncu bazında rekor kırdıklarına şahit olduk fakat bu kez Dallas Mavericks takım olarak bir rekor kırdı. Knicks'i 50 sayı farkla! 128-78 mağlup eden Mavericks'in kulüp tarihinde bu denli bir farkla kazandığı maç yoktu. Mavericks'in bu 50 sayı farkla aldığı galibiyetten önceki en yüksek farkla kazandığı maç 45 sayı farkla Golden State Warriors önündeymiş. Knicks çok ilginç bir takım ve Madison Square Garden pek çok rekora ev sahipliği yapmaya devam ediyor...

Serie A 21. Hafta

Serie A'da Milano Derbisi dışında 21. hafta maçları tamamlandı.
Inter - Milan maçı ise 21.45'te NtvSpor'da

Ruud ve Hamburg

Hangi takıma transfer olacağı hemen hemen her gün konuşulan Ruud Van Nistelrooy'u artık Hamburg formasıyla göreceğiz. Aslında Hamburg'tan önce Ruud'un transferinde ön planda olan takımlar Tottenham,West Ham ve hatta Stoke idi fakat Ruud ve adı geçen takımlar aynı frekansta konuşmayınca Hamburg, Ruud'a imzayı attıran takım oldu. Real Madrid'den ayrılan Ruud'un sözleşmesine bakacak olursak, 1,5 yıllık bir sözleşme imzalanmış (rakam açıklanmadı) ve Pazartesi günü Hamburg'ta olacak Nistelrooy.
Hamburg'un bu transfer sonrası hücum hattına baktığımızda, Paolo Guerrero, Mladen Petric, Markus Berg ve çiçeği burnunda Ruud Van Nistelrooy'u görüyoruz. Guerrero 26, Petric 29, Berg 23 ve Nistelrooy 33 yaşında. Bu dört isim de pivot santrfor kategorisinde. Ayrıca bu isimlerin dışında altyapıdan yetişen Tunay Torun'u da unutmamak lazım. Bugünkü Dortmund deplasmanında kaybeden Hamburg'un sahaya çıkan ilk 11'inde ileri uç Petric-Tunay ikilisinden oluşuyordu.

Juventus 1 - 2 Roma : Gidicisin Ferrara

Juventus maçın 51. dakikasında öne geçtiği karşılaşmadan 90+3'te yediği gol ile 1-2 mağlup ayrılarak kötü gidişe devam etti. Böylelikle Ferrara'nın biletinin kesilme vaktinin hemen hemen geldiğinin bir adımı daha atılmış oldu.

Roma'nın Juventus'a karşı aldığı son galibiyet yine Torino'da 26 Ocak 2006 tarihinde bir kupa maçında 2-3'lük skor ile idi. Diğer bir deyişle Juventus Roma'ya tam 4 yıl sonra 23 Ocak 2010 tarihinde yenilmiş oldu.
Maça dair bir diğer önemli nokta ise bu iki veteranın hala takımlarını sırtlamaya çalıştıklarıdır. Yıl 2010, Del Piero 1991'de profesyonel kariyerine başladı, Totti ise 1992'de. Aradan kaba tabirle 20 yıl geçmesine rağmen bu isimlerin ve benim için özellikle Del Piero'nun hala sırıtmaması ne denli büyük futbolcu olduklarının açık bir göstergesidir. Totti'siz Roma göze ne kadar tatsız geliyorsa "hala", Del Piero'nun varlığı da bir o kadar aranıyor...

Bunlar Da İlginizi Çekebilir